müsadenizle biraz kendimden bahsedicem..

lafın gelişi müsadenizle diyorum.. zerre sikimde değilsiniz.. neyse bu konulara girip kalbinizi kırmak istemiyorum.. mevzuya gelelim biz.. bir kaç mail aldım.. "yav piç kemal" diyolar, "blogu doldurmuşsun memişlerle, basenlerle, karılarla, kızlarla.. biraz da kendinden bahset, kimsin, nesin, necisin?"
.
evet, nesin? diye soran totoşlar var maalesef..
maalesef senin gibi insan ırkındanım yavşaam… her neyse bende bu duruma biraz açıklık getirmek için kendi çektiğim fotolar eşliğinde, zaman zaman biraz aktüel hayatımdan bahsetmeyi gerenk gördüm.. bir günlük gibi bir şey olabilir..
.
evet, gerçek fotomu zahiri alemde paylaşmaktan hoşlanmadığım için, öncelikle eminönünde çizdirdiğim vesikalık karakalem çalışmamdan başlayalım...
.
evet, gördüğünüz gibi karizması sağlam bir yiğidim...

piç kemal gününü nasıl geçirir diye sorarsınız.. hızlıca anlatıp geçeyim.. çünkü günlüğümün diğer postlarında daha fazla ayrıntıya girmek istiyorum... ayrıntı derken kuytu köşelerdeki emişlerden bahsediyorum namıssızlar (kıh kıh kıh) hadi yine iyisiniz, anlatayımda belki bişeyler kaparsınız karı-kız mevzularında.. (duygusallaşır) sanırım tecrübelerimi lanet olasıca toplumla paylaşmanın zamanı geldi de geçiyor..
.
ne diyordum?.. hah! kendimden bahsedecektim...
yav işte o kadar aham şaham bi şey yaşadığımız yok.. gözünde büyütme insancık !!
.
mesela evimden başlayayım anlatmaya... valla ne yalan söyleyeyim evimi çok severim.. her köşebucağını kendi elerimle dizayn-dekoreyşın ettim.. örneğin şu abajuru Kiev'de görmüş, çok beğenmiş ve alıvermiştim..
gerçekten kendi abajurum diye söylemiyorum çok kullanuşludur..

sonra güne nasıl başlarım biliyor musun? kessinliğle sabahları kalkar kalkmaz sütümü mutlaka içerim.. süt sevişgenin hayatında çok önemlidir, emiş kalitesini arttırır...

aynı şekilde yiyiş mevzusunda diğer önemli bir ayrıntıda, bonibon yemektir.. aslında yerken fotomu çekecektimde, abdesti bozmıyim diye sadece bonibon kutumun fotosunu çektim.. bildiğin bonibon caanım.. bonibon diyip geçme aga ! kasları önce sıkılaştırıp sonra düğümlediğinden geç boşalmanı sağlar.. günde bir avuç fındık yirseniz, temas halinin ötesine geçemeden fışkırmaya devam edersiniz... fındığı siktir edin siz.. benim gibi her gün bir avuç bonibon yiyin ki patinaj gücünüz level atlasın...

benim evin tek bi kötü tarafı var, o da fare.. şerefsizler cirit atıyor.. ama neyseki moskova'dan bi kapan aldım, tek tek hamına goyuyorum ipnetorların... (yemleri de bulgaristandan alıyorum, ucuz getiriyorum…)

geceleri evde kalırsam, o da çok nadirdir yani.. takılırım öyle bira, kucak dansı falan...

şu karı da benim temizlikçi.. bunu da yanılmıyorsam Bükreş'ten almıştım.. çok hamarat namıssızz.. geceleri ben fena dağıtırım ama 24 saat hizmette olduğundan, sabahları kaltığımda sanki o geceki delicesine sexler hiç yaşanmamış gibi bulurum evi..

tabi gün içinde en az bi kaç saat dükkana uğruyorum kesin..

öğle yemeğinden önce biraz mobiletimle gezerim... (arkadam ki bira tutacağını Prag'dan almıştım..)

hafta sonları illaki balığa çıkarım..

sonra eve gelir onları benim mangalcıya pişirttirir yerim... (mangalcıyı nerden almıştım hatırlamıyorum şu an.)

ayrıca gün içinde kesinlikle bi kadeh şarabımı içerim aga... kalp sağlığı bu neme lazım.. (kadeh tutacağını Petersburg’dan almıştım)

işte sevgili goygoycular... kabaca ben buyum.. ama şimdi hatırladım da bahsetmediğim bi kaç şey daha var.. onlara da sürtüneyim sonra bitireyim günlükcüğümün ilk yazısını...

.
işte benim mahallenin emniyet güçleri... fellik fellik kaçıyorum, çok acımasızlar, içkili yakaladılar mı, iliğine kadar sömürüyolar adamı.. bir damlayı ziyan etmiyor azmış köpekler..